-
1 emekli olmak
v. be retired, retire -
2 emekli olmak
malnişînbûn -
3 emekli olmak
to retire -
4 emekli olmak üzere olan yönetici
n. lame duckTurkish-English dictionary > emekli olmak üzere olan yönetici
-
5 emekli
I s Rentner(in) m(f), Ruheständler(in) m(f), Pensionär(in) m(f)\emekli olmak Rentner sein, im Ruhestand seinII adj pensioniert\emekli bir albay/yarbay ein pensionierter Oberst/Oberstleutnant -
6 emekli
retired (official). -ye ayırmak /ı/ to retire (an employee), put on retirement pay. - aylığı retirement pay, pension. - olmak/-ye ayrılmak (for an employee) to retire. -
7 emekli maaşı alıyor olmak
v. be on a pension -
8 بازنشسته شدن
emekli olmak -
9 be out at grass
emekli olmak, yayılmak -
10 be out at grass
emekli olmak, yayılmak -
11 retire
v. çekilmek, inzivaya çekilmek, emekli olmak, ayrılmak (iş), uzaklaşmak, emekliye ayırmak, geri çekilmek, geri çekmek, tedavülden kaldırmak, emekli etmek, ödemek (senet), yatmaya gitmek, uyumaya gitmek, yatağa yatmak* * *emekli ol* * *1) (stop working permanently, usually because of age: He retired at the age of sixty-five.) emekli olmak2) (to leave; to withdraw: When he doesn't want to talk to anyone, he retires to his room and locks the door; We retired to bed at midnight; The troops were forced to retire to a safer position.) çekilmek•- retired- retirement
- retiring -
12 retraite
-
13 außer
außer ['aʊsɐ]I präp1) ( räumlich)\außer Sicht sein görünürde olmamak;\außer Haus sein evde olmamak2) ( Zustand)\außer Betrieb sein bozuk olmak;\außer Gefahr sein tehlikeyi atlamış olmak;\außer Dienst sein emekli olmak;\außer Atem sein nefes nefese olmak;\außer sich sein vor -den kendini kaybetmek, ile kendinden geçmek3) ( ausgenommen) dışında, -den başka;alle \außer mir benden başka herkes;ich esse alles \außer Fisch balıktan başka her şeyi yerim\außer Landes yurt dışında\außer wenn şayet, eğer;ich komme, \außer wenn es regnet yağmur yağmazsa [o yağmadığı takdirde] gelirim -
14 Ruhestand
Ruhestand m emeklilik;im Ruhestand emekli;in den Ruhestand treten emekli olmak;in den Ruhestand versetzen emekliye ayırmak;vorzeitiger Ruhestand erken emeklilik -
15 tekâüd
arapça تقاعد emeklilik. tekâüd olmak emekliye ayrılmak, emekli olmak. -
16 lame duck
n. sakat, topal, aciz kimse, borcunu ödemeyen borsacı, iflas etmek üzere şirket, emekli olmak üzere olan yönetici* * *kongre üyesi -
17 be retired
v. emekli olmak -
18 retire to pasture
köşesine çekilmek, emekli olmak -
19 be retired
v. emekli olmak -
20 retire to pasture
köşesine çekilmek, emekli olmak
- 1
- 2
См. также в других словарях:
emekli olmak — belirli bir süre çalıştıktan sonra kanun ile sağlanan haklardan yararlanarak görevinden ayrılmak, tekaüt olmak Emekli olduğuna hayıflandığı kadar babasının ölüşüne de o kadar hayıflanıyor. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
emekli — sf. 1) Emek harcanarak elde edilen, zor, zahmetli 2) Belirli bir süre çalıştıktan sonra kanunlar gereği işi ile ilgisi kesilerek kendisine aylık bağlanmış olan (kimse) Buraya gelenler hep asker emeklileridir. H. Taner Birleşik Sözler emekli… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tekaüt olmak — emekli olmak, emekliye ayrılmak Son günlerde tekaüt olduğunu haber almıştım. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
tegavit — emekli olmak … Beypazari ağzindan sözcükler
emekliye ayrılmak (veya çıkmak) — emekli olmak, tekaüde sevk olunmak Kafaları dazlaklaşmış, emekliye çıktıktan sonra adam kıtlığında gene işe alınmış. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
tekâüd — (A.) [ ﺪﻋﺎﻘﺕ ] emeklilik. ♦ tekâüd olmak emekliye ayrılmak, emekli olmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
bağlanmak — e 1) Bağlama işine konu olmak Ceviz ağacının bir dalına bağlanmış salıncak, hafif hafif kıpırdanıyordu. O. Pamuk 2) Sevmek, içten bağlı olmak Ona bağlandığım kadar / Hiçbirine bağlanmadım / Sade kadın değil, insan. O. V. Kanık 3) Yalnızca belli… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele — (abbr. JİTEM , in en. Gendarmerie Intelligence and Counterterrorism) is a wing of the Turkish Gendarmerie, active in the Turkey PKK conflict. [cite news|url=http://turkishdailynews.com.tr/archives.php?id=1902 accessdate=2008 10 09 title=PKK… … Wikipedia
tekaüt — is., dü, esk., Ar. teḳāˁud 1) Emekliye ayrılma 2) sf., hlk. Emekli Emeklilikten evvel aslan gibi olan bir adam, genç yaşında tekaüt edilirse sönüveriyor. B. Felek Birleşik Sözler tekaüt ikramiyesi tekaüt maaşı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sözü geçmek — 1) kendisini kabul ettirmiş olmak, hatırı sayılmak Sağ olsun, tanıdıklardan hatırı sayılır, sözü geçer emekli bir millî eğitim müfettişi vardı. H. Taner 2) adı anılmak, bahsedilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük